Küçük kasabanın huzursuz sokaklarında, duygu eksikliği ve umutsuzluk hakimdi. İnsanlar birbirlerine yabancılaşmış, gülümsemeleri donmuştu. Ancak, kasabanın kaderi, gizemli bir yabancının varlığıyla sonsuza kadar değişti.
Bir gün, kasabanın kenar mahallesinde bulunan eski, terkedilmiş bir evin bodrum katında, gizemli bir yabancı ortaya çıktı. Gölgelerin içinden gelen bu yabancı, kendisini Tanrı'nın elçisi olarak tanıttı ve kasabaya uzun zamandır kaybolmuş olan duyguları geri getireceğini vaat etti.
Gizemli yabancı, kasabanın dışındaki ormanlarda uzun yıllar boyunca yaşamıştı. Onunla birlikte, eski efsaneler ve hikayeler de gelmişti. Ancak, gerçek gücü, ustalıkla şekillendirilmiş kelimelerinde ve sanatındaydı.
Yabancı, kasabanın gizli sırlarını ve unutulmuş hikayelerini dinledikçe, onun elleri aracılığıyla şekillendirilen bir sanat eserinin var olacağını söyledi. Ancak, bu eseri oluşturmak için, kasabanın halkının kayıp duygularını ve yitirilmiş masumiyetini geri getirmek gerekiyordu.
Birkaç gün boyunca, kasabanın halkı gizemli yabancının rehberliğinde dolaştı, unutulmuş hikayeleri dinledi ve kaybolmuş duygularını hatırladı. Birlikte, sevginin, zarafetin ve masumiyetin kaybolmuş dokusunu yeniden ördüler.
Sonunda, gizemli yabancı, kasabanın merkezindeki eski bir atölyede Durce Ragazza adını verdiği muhteşem bir heykeli ortaya çıkardı. Bu heykel, duygusallığın, zarafetin ve sevginin sembolüydü. Ve kasaba, gizemli yabancının dokunuşuyla yeniden canlandı. İnsanlar birbirlerine bakarken tekrar gülümsüyor, sokaklar sevgi dolu bir enerjiyle dolarak yeni bir çağın habercisi olurken, Dolce Ragazza'nın hikayesi, kasabanın efsaneleri arasında sonsuza kadar yaşayacaktı.
Dolce Ragazza, hem heykel hem de mum olarak tasarlanmıştı. Heykel, kasabanın umutlarını ve yeniden doğuşunu sembolize ederken, mum ise onun aydınlık bir geleceği temsil etti. Birlikte, bu eser kasabanın içindeki herkesin kalbinde bir umut ışığı olacaktı.
top of page
3.800,00₺Fiyat
KDV dahil
bottom of page