Genç kadın, yalnızlığını doğanın sinesinde arıyordu. Gölün berrak sularında yüzerek, içindeki kargaşayı yatıştırmaya çalışıyordu. Gökyüzüne yükselen ağaçların gölgeleri, ona bir çeşit sığınak gibi geliyordu. Ancak içindeki boşluk, hala dolmamıştı.
Bir gün, ormanın derinliklerinde dolaşırken, Luminare Doppio'nun ışıltısı onu kendine çekti. Mumların parıltısı, onun içindeki karanlık köşeleri aydınlatıyordu.
Doğanın çocuğu olan bu eser, onun geçmişinden gelen anıları hatırlatıyordu. Bir yandan da gelecek hakkında hayaller kuruyordu. Gözleri, mumların ışığında kaybolduğunda, içindeki duygusal fırtınalar yavaş yavaş sakinleşmeye başladı.
Luminare Doppio'nun yanında oturduğunda, içsel huzuru bulduğunu hissetti. Mumların yumuşak ışığı, ona kucak açıyordu. Doğanın sükuneti, onun yüreğine dokunuyordu. İçindeki kırık parçalar, bu doğal ışık altında iyileşmeye başladı.
Gecenin karanlığı çökerken, genç kadının ruhu, Luminare Doppio'nun ışığıyla aydınlandı. Artık yalnız olmadığını hissediyordu. Doğanın içinde bulduğu bu huzur, ona yeniden umut veriyordu. Yaşamın zorluklarına rağmen, içindeki ışığın hiç sönmediğini fark etti.
Luminare Doppio, onun için sadece bir mumlu bardak değildi. O, içsel yolculuğunun bir parçasıydı. Geçmişin acılarından kurtulurken, geleceğe umutla bakmaya başladı. Ve bu, sadece doğanın gücüyle mümkün olmuştu.
top of page
2.800,00₺Fiyat
KDV dahil
bottom of page